Ha Ko

6 kişilik ekibimizle gittiğimiz Yassıca Ada'da aldığımız duvar resmi ve ada şartları...
evet ada denince bizim de kulağımıza gayet hoş, deniz, esinti, güneş tüm güzel olan terimler aklımıza gelmişti. Bu durum üzerine hemen hepimiz sorgulamadan kabul etmiştik. Tabi başka durumlar da buna etkendi benim için...

İzmir Büyük Şehir Belediye'sinin sosyal tesislerinden biri olarak yer ayrılan adanın bir bölümüne Konak'tan her sabah vapur seferi varmış. Açıkçası benim çok fazla bir şeyden haberim olmadan hatta yapılacak resmi bile görmeden duvar resmi işini kabul etmiştim.
Yassıca Ada'ya ulaşabilmek için bize tahsis edilen bir belediye aracı fakültenin önünden toplandığımız 5 arkadaşım ve beni Urla'ya Urla'dan da bir tekne ile adaya götürdü. Tekneden kesinlikle bahsetmem lazım; Tekneyi gördüğümüz anda şaka mı demek istedik. Ama çok da eğlenceli görünüyordu. Eskimiş fakat hala iş gören ve herhalde deniz kanunlarına göre bulundurulması gereken birdakım donanımların olmadığı bir tekne... tabi benzin bidonlarının arasından o teknede benim bir yattaymış gibi poz vermem de ayrı bir güzellik :)

Adaya yaklaştığımızda uzaktaki uğultu ve güzel uzak ada görüntüsü hepimizi cezbetmişti, iki kaydırak ve uzun yeşil alan insan ve uğuldayan müzik .Adaya vardığımızda Baki Abi'nin karşılama komitesi ile karşı karşıya kaldık... Gördüğümüz manzara ve çalan müziği idrak ettiğimizde iste hem şaşkınlık hem de biranda eski dönem Adile Naşit filmlerindemişiz gibi bir fikir oluşmaya başlamıştı bende.. Durum şöyleki ; çalan parça '' Çiçekçi Kız '' ve etraf 700 tane kadınla dolu küçüklü büyüklü... direk odamıza çıktık...
Odanın yolunu gösteren çalışanlardan biri ise bize hemen uyarıları vermeye başladı soyledıkleri şunlar; _ farelere dikkat edin heryerdeler, _ yılan çıkabilir, _kaldığınız odanın tepesinden ses gelebilir onlar da martılar... fakat en önemli olan şeyi söylemeyi unuttu...
KATİL SİNEKLER
evet kara sinek dediğimiz şahsiyetler kondukları deri parçasını tamamen koparmak için yaratılmışlar...